Fenerbahçe'de neler oluyor?' Son günlerde spor gündemini meşgul eden sorulardan birisi bu.
Luis Aragones, Güiza, Emre Belözoğlu ve Josico ile güçlenen takımdan patlama beklenirken, sergilenen futbol ve alınan kötü sonuçlar sarı-lacivertli taraftarı hayal kırıklığını uğrattı. Süper Lig'in ilk 5 haftasında 3 mağlubiyet alan Fenerbahçe, son 20 yılın en kötü lig başlangıcını yaparak büyük şaşkınlık yarattı. Yeni sezonda çıktığı 3 deplasmandan da boynu bükük ayrılan sarı-lacivertli ekibin sergilediği futbol karamsarlığı arttırdı.
Geçtiğimiz sezon çeyrek final oynanan Şampiyonlar Ligi'nde durum hiç parlak değil. Çok basit hatalar sonucu Porto'dan puan alınamamasının ardından 'çıkış maçı' olarak görülen Dinamo Kiev karşılaşmasında da gol kaydedemeyen sarı-lacivertli ekip vasat futbolu sürdürürken 0-0’lık sonuçla bir puana razı oldu.
Peki nedir Fenerbahçe'deki sorun? Geçen sezon şampiyonluğun Galatasaray'a kaptırılmasına rağmen son haftaya kadar sürdürülen zirve yarışı ve Devler Ligi'ndeki büyük başarıdan, bu sezon eser yok. Genel görüş, sarı-lacivertli takımda sevgi eksikliği olduğu, futbolcular arasında yardımlaşmanın azaldığı ve disiplinsizliğin başladığı yönünde.
İşte 10 maddede Fenerbahçe'nin başarısızlığının nedenleri
1- "60-65 dakika idare ederseniz maçı alırız"
Sivassporlu futbolcular, Fenerbahçe maçı sonrası "Hocamız maçtan önce '60-65 dakika idare ederseniz maçı alırız' diye uyardı. Biz de bu taktiği uyguladık" dedi. Bu sözler sarı-lacivertli takımdaki kondisyon sorununu gözler önüne serdi. Gerçekten de, Sivasspor karşılaşmanın son 20 dakikasında yorulan rakibi karşısında çok net pozisyonlar yakaladı ve karşılaşmayı 2-1 kazandı. Aurelio gibi 90 dakika boyunca koşan, top çalan bir oyuncunun kadroda tutulamaması orta sahayı zayıflattı. Bireysel yeteneği üstün olmasına karşın fazla koşmayan Alex de orta sahada çoğu zaman tek başına kalınca, Fenerbahçe koşan, mücadeleden kopmayan rakipler karşısında zor anlar yaşadı.
2- Aurelio'nun halefi bulunamadı!
Fenerbahçe'de 5 sezon başarıyla forma giyen Mehmet Aurelio'nun, İspanyol ekibi Real Betis'e transferi olay oldu. İki taraf da kendisinin haklı olduğunu düşünüyor, bu arada olan sarı-lacivertli ekibe oluyor. Fenerbahçe Aurelio'suzluğun sıkıntısını fazlasıyla çekiyor, görünüşe bakılırsa çekmeye de devam edecek. Deniz kadroya giremiyor, Josico ilk maçında sakatlandı, ne 2 metre sağa-2 metre sola-2 metre geriye oynayan Maldonado, ne Selçuk. Ortada bir gerçek var; Fenerbahçe, milli futbolcunun savaşçı futbolunu mumla arıyor.
3- Ahh Zico ahh!
Sarı-lacivertli taraftarlar arasında 'ahh Zico ahh' serzenişini şimdiden duymak mümkün. Geldiğinde 'stajyer hoca' yorumları yapılan Zico, Türkiye'de 1 lig şampiyonluğu kazandı ve Fenerbahçe'ye Avrupa'da çeyrek final oynatarak kulüp tarihine geçti. Maddi anlaşmazlık nedeniyle Zico ile Fenerbahçe'nin yolları ayrıldı. Başkan Aziz Yıldırım, "Yenisi hazır' dedi ve İspanya ile Avrupa Şampiyonu olma başarısı gösteren Luis Aragones'i takımın başına getirdi. Süper Lig'de henüz 5 hafta geride kaldı, ancak Zico'nun oynattığı futbol özlenmeye başladı.
4- Aragones tercihi!
'Sorun maddi anlaşmazlıklar' dense de, Başkan Yıldırım'ın kaçan şampiyonluk nedeniyle teknik kadroda değişikliğe gitmek istediği iddia ediliyordu. Beklenen oldu Zico gönderildi ve İspanya'yı Avrupa Şampiyonu yapan Aragones takımın başına getirildi. Tecrübeli hoca İstanbul'a ayak basmadan, ünü Samandıra'ya geldi. Katı disiplini ve taviz vermez tavrı endişe konusu olurken, medya da ilerleyen yaşı nedeniyle Aragones'e eleştirmeye başlamıştı. Alex'i ön libero, Semih'i forvet arkası oynatınca eleştirilerin dozu arttı. Zico'nun göze hoş gelen futbolunun aksine zorla kazanılan galibiyetler ve üst üste alınan kötü sonuçlar 'İspanyol'un kredisi azaldı' yorumlarını beraberinde getirdi. Luis'in vurdumduymaz tavırları da cabası oldu. Yönetim ne düşünüyor bilinmez, ancak Aragones'in Türkye macerasının uzun sürmesi için bazı değişikliklere gitmesi gerekiyor!
5- Kaleci transferi! Serdar neden gönderildi?
Fenerbahçe'nin yeni sezon öncesi iyi bir kaleci transfer etmesi bekleniyordu. Özellikle Serdar Kulbilge'nin Kocaelispor'a gitmesinin ardından 'kaleci transferi şart' yorumları yapılmaya başlanmıştı. Ancak yönetim 'Kadromuz yeterli' dedi ve yeni bir file bekçisine ihtiyaç duymadı. Volkan Demirel'in cezalı ya da sakat olması durumunda kaleye ve yedek kulübesine kimin oturacağı kafaları karıştırıyor. Yönetim ve teknik ekip buna ihtiyaç duymadı. Volkan kırmızı kart görüp ceza aldığında kaleci sorunu bir kez daha gün yüzüne çıktı.
6- Savunma hataları!
Geçtiğimiz sezon Edu-Lugano-Roberto Carlos ve Gökhan Gönül'den (Öner Turacı) oluşan dörtlü savunma Fenerbahçe'nin en az aksayan bölgesiydi. Yeni sezonda ise durum çok farklı. Sarı-lacivertli takımın yediği çoğu gol, savunmada yapılan basit hatalardan ve maç içindeki iletişim eksikliğinden kaynaklandı. Edu'nun sakatlanması işleri daha da zorlaştırırken, Can Arat ve Yasin'in sergiledikleri futbol savunmadaki boşluğu doldurmaya yetmedi. 'Defans transferi gerekli' diyenler, geride kalan maçlara bakılırsa haklı çıktı.
7- 'Disiplin'sizlik!
Taviz vermez yapısıyla tanınan Luis Aragones'in disipline çok önem verdiği bilinen bir gerçek. İspanyol hocanın göreve gelmesiyle Fenerbahçe futbol takımında yaşanacak en son sorunun disiplinsizlik olacağı düşünülüyordu. Ancak; Kazım, Partizan maçında formasını yere attı. Yetmedi, Hacettepe maçında kendisini oyundan alan hocasına alkışla tepki gösterdi. Uğur Boral, Hacettepe maçında kendisini ıslıklayan taraftara el-kol hareketleri yaptı. Roberto Carlos, hakeme parmak sallayıp ağız dalaşına girdi. Yetmedi, bitiş düdüğünün ardından önündeki topu hakeme doğru vurdu. Kaleci Volkan, penaltı kararı nedeniyle uzun süre hakemle tartıştı ve Kadir'in atışı kaçırmasından sonra tepkisini sürdürünce kırmızı kart gördü. Maçın bitimine 3 dakika olduğu için kaleye Yasin geçti.
8- Türk antrenör olsaydı...
Sivasspor-Fenerbahçe maçından önce çok ilginç bir olay yaşandı. Konuk ekibin yedek kulübesine giden Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, Aragones'e başarı dilemek için elini uzattı ancak İspanyol hocanın soğuk tavırları karşısında şaşırdı. Aragones'in, menajer Volkan Ballı'ya 'Kulübedeki herkesin elini sıkan kim?' diye sormasının ardından durum anlaşıldı. Aragones, rakip takımın teknik direktörünü tanımamıştı. En basit örnekle, İspanyol hocanın yanında Türk bir yardımcı antrenör ya da yardımcı olsaydı böylesine bir durum yaşanmayacaktı.
9- Yıldız beklentisi!
Fenerbahçe özellikle Aziz Yıldırım'ın başkanlık koltuğunu oturmasının ardından yaptığı yıldız transferiyle dikkati çekti. Spor medyası, yaz boyunca Aziz Yıldırım'ın sözlerini kaynak göstererek alternatif yıldız isimlerini yazdı. Shevchenko, Eto'o, Ronaldo, Xavi Alonso... 3 ay boyunca neredeyse dünyanın en iyi futbolcularının hepsi Fenerbahçe ile anıldı. Sonuç olarak İspanyol -gol kralı- Dani Güiza ve G.Saray’ın eski futbolcusu Emre Belözoğlu transfer edildi. Bu transferler taraftarın beklentilerini karşılayamadı, hatta bazılarına hayal kırıklığı bile yaşattı.
10- Aziz Yıldırım-Genç Fenerbahçeliler tartışması!
Fenerbahçe'de Başkan Aziz Yıldırım ile Genç Fenerbahçeliler grubu arasındaki gerginlik her geçen gün yeni bir boyut kazanıyor. Kulüpten yapılan sert açıklamalara taraftar grubundan anında yanıt geliyor. 'Tek kimlik Fenerbahçe' diyen Başkan Aziz Yıldırım kararlı. Genç Fenerbahçeliler ise kendilerine haksızlık yapıldığını savunup Başkan Yıldırım'a tepkilerini sürdürüyor. Tabii ki bu tartışma da 'tam destek' bekleyen takımı olumsuz etkiliyor.
kaynak : htspor.com