Crazy-bebey Yönetici
Mesaj Sayısı : 976 Yaş : 33 Nerden : Kahramanmaras Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 28/09/08
| Konu: Ne diyorsa o 9/30/2008, 10:05 pm | |
| İlk röportajını FANATİK´e verirken, oyun planını "Sadece saldıracağız" diye açıklayan Skibbe, dediğini yaptı, hep saldıran, bol pozisyon ve gol üreten bir takım yarattı. Tek maç oynanmamışken... “Şampiyon bir takıma geldim, bu nedenle şampiyonluk dışındaki her sonuç, benim adıma başarısızlık olacak. Galatasaray bu sezon tek bir şey yapacak; saldıracak!” Skibbe’nin FANATİK’e özel bu sözlerini 12 Temmuz 2008’de yayınlamıştık, daha tek bir maç oynanmamışken. Ve Alman hoca, dediğini yaptı, 90 dakika saldıran, pozisyon üreten, keyif veren bir takım ortaya çıkardı. Michael Skibbe, konuşmak için yine FANATİK’i, Yazıişleri Müdürümüz Mehmet Demircan’ı tercih etti: ‘Hatalar duran toplarda’ “Oyuncularım beni mahcup etmiyor. İyi yoldayız. Sadece bireysel değil, takım olarak büyük mesafe katettik. Hataların çoğu duran toplarda. Burada sadece defansı suçlamak yanlış. Bu olayı idmanlarda iyi çalışarak düzeltmemiz gerekiyor. Sakat oyuncularımız yavaş yavaş toparlanıyor. Defansif yönü güçlü oyuncularımız takıma katıldığında bu sorunu da çözeceğiz. Ama ben takımdan çok memnunum, attığımız kadar da kaçırıyoruz. Futbolseverler zevk alıyor, en önemlisi bu bence.” ‘O gol sayılmasa da...’ “Konya maçındaki ikinci gol hakkında söylemek istediğim, evet hakem buna faul çalabilirdi. Bunda bir sorun yok. Ancak onlar olayı anlık görüyor ve kararı o anda vermek zorunda kalıyorlar. Gerçi bizim için çok da fark etmezdi. Çünkü ikinci yarı rakibi o kadar hapsettik ki, maçı yine farklı kazanırdık. Artık Bellinzona maçına konsantre oluyoruz. Bizim için çok önemli. İlk maçı defalarca oyuncularım ile birlikte izledik. Onların son lig maçını da takımıma izlettirdim.” ‘Feldkamp tatile geldi’ “Bellinzona maçında avantaj bizde, fakat rakibin kontrataklarına önlem almamız şart. İyi konsatre olup turu seyircimizin desteği ile geçeceğiz ve UEFA’da gruplara kalacağız diye düşünüyorum. Karl Heinz Feldkamp’ın Türkiye’de olduğunu elbette ben de biliyorum. Ama burada kimse bu ziyaretin sportif olduğunu düşünmesin. Başkan Adnan Polat, Sayın Feldkamp ve eşine büyük bir jest yaptı, tatil için buraya davet etti. Tatil yapacaklar ve ardından ülkelerine dönecekler.” Bir İstanbul masalı Harry Kewell ve Milan Baros... 2005’te İstanbul’daki Şampiyonlar Ligi finalinde Liverpool’un Milan’ı 3-0 geriden gelip penaltılarla yıktığı maçta birlikte forma giyen bu iki yıldızın yolları, o geceden sonra ayrılmıştı. Aradan geçen sürede iki oyuncu da kötü günler geçirdi, başarılı olamadı. Bu sezon yolları Galatasaray’da kesişen Kewell ve Baros, ortaya koydukları futbolla parmak ısırtıyorlar. Neredeyse her maç gol atıp, asist yapan iki yıldız, hem İstanbul’da yeniden doğmanın keyfini yaşıyor hem de Galatasaray’ı hedeflenen yerlere götürmeyi başaracak gibi görünüyor. | |
|