Eğlencenin,Paylaşımın Zirveye Vurdugu adres Forumca ... |
|
| Osmanlı Antlaşmaları | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:41 pm | |
| ABD - Osmanlı Sözleşmesi
5 Eylül 1795'te ABD ile Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanan antlaşma.
Tarihçe
1783 yılında, Avrupa standartlarına göre mütevazı da olsa, yeni bir denizci devlet olan ABD, denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başladı. 25 Temmuz 1785'te, Atlantik'te Cadiz açıklarında, bu yeni bayrağı taşıyan ilk gemi Cezayir açıklarında Osmanlı gemileri tarafından ele geçirildi. Bu gemi, Boston limanına bağlı, Kaptan Isaak Stevens'in idaresindeki Maria idi. Arkasından, Philadelphia limanına bağlı, Kaptan O'Brien'in Dauphin'i de ayni akibete uğradı. 1793 Ekim ve Kasım aylarında 11 ABD gemisi daha Osmanlıların eline geçti. Amerikan Kongresi, 27 Mart 1794 yılında, Osmanlı denizcilerine karşı koyacak güçte savaş gemileri inşa edilmesi veya satın alınması için, Başkan George Washington'a 700.000 altına yakın harcama yetkisi verdi. Osmanlıların oluşturduğu deniz tehdidi sayesinde, ABD donanmasının temelleri atılıyordu.
Önemi
5 Eylül 1795'te ABD bu tehdide karşı bir anlaşma yapmayı kabul etti. Bu anlaşmaya göre ABD, Cezayir'deki esirlerin iadesi ve gerek Atlantik'te, gerekse Akdeniz'de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642.000 altın ve yılda 12.000 Osmanlı altını (216.000 dolar) ödeyecekti. Dili Türkçe olan ve 22 maddeden oluşan anlaşmaya, dönemin ABD Başkanı George Washington ve Cezayir Beylerbeyi Hasan Dayı imza koydular. ABD başkan George Washington Osmanlı imparatoru tarafından muhatap görülmemiş ve anlaşma Cezayir beylerbeyi tarafından imzalanmıştır. Böylece ABD yıllık vergiye bağlanmış oldu. Bu, ABD'nin iki asrı aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan tek anlaşması olduğu gibi, yabancı bir devlete vergi ödenmesini kabul eden tek ABD belgesidir. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:41 pm | |
| 1841 Boğazlar Sözleşmesi
Mısır isyanı sonunda Osmanlı Devleti'nin tam bir çöküntü içine düştüğü ortaya çıkınca Boğazlar meselesi önemli bir konu olarak ön plana çıktı. Çünkü, Akdeniz'in doğu kapısı durumunda olan İstanbul ve Çanakkale Boğazları, devletlerarası ilişkiler ve dengeler açısından hayati önemi haizdi. Aslında, bu safhada boğazlar, İngiltere veya Rusya'nın kontroluna girebilirdi. Fakat, bu güçler karşı karşıya gelmemek için ve dengelerin muhafazası maksadıyla bu türden uygulamaya teşebbüs etmediler.
1841 Tarihine Kadar Boğazların Statüsü
(a) 1535 kapitülasyonlarıyla Fransız bayrağı taşıyan ticaret gemilerine tüm Türk limanlarına girip çıkmak müsaadesi verildi. Bu müsaadeler zaman zaman diğer devletlere de tanındı.
(b) 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması Rus ticaret gemilerine Boğazlardan serbestçe geçebilmek hakkını tanıdı.
(c) 1798 ve 1805'de Rusya ile yapılan ittifak antlaşmalarında Rus savaş gemilerinin Boğazlardan geçeceğine dair hükümler konuldu. 1806'da iki devlet arasında çıkan savaş bu antlaşma hükümlerini geçersiz kıldı.
(d) 1809'da İngiltere ile imzalanan ittifak antlaşmasında Boğazların tüm devletlerin savaş gemilerine kapalı tutulması prensibi kabul edildi.
(e) 1829'da Edirne Antlaşmasına , Boğazların bütün devletlerin ticaret gemilerine açık tutulacağı hükmü kondu. (Md: 7)
(f) 1833 tarihli Hünkar İskelesi Antlaşmasının gizli maddesinde, Osmanlı Devleti'nin Çanakkale Boğazını Rusya lehine kapatacağına, yani hiçbir yabancı savaş gemisinin hiçbir sebep ve bahane ile Çanakkale'den giriş yapmasına müsaade etmeyeceği hususuna yer verildi. Bundan da anlaşılıyor ki, Osmanlı Devleti bu dönemlerde Boğazlar Statüsünün sorumluluğunu Avrupa büyük devletleri ile paylaşma durumuna girmiştir.
Mısır meselesinden sonra ise, boğazlar, Rusya'nın kontrolünden alınmış ve tekrar Avrupa büyük devletlerin taahhüdü altına verilmiştir.
1841 Boğazlar Sözleşmesi
13 Temmuz 1841'de imzalanan Londra Boğazlar Sözleşmesinin esasları şöyledir :
(a) Osmanlı Devleti, barış durumunda eskiden olduğu gibi yabancı devletlerin savaş gemilerini Boğazlardan geçirtmemeyi taahhüt eder.
(b) Osmanlı Devleti, eskiden olduğu gibi dost ülkelerin el-ilerinin hizmetinde bulunan hafif savaş gemilerinin Boğazlardan geçişine izin verebilir.
(c) Osmanlı padişahı, dostluk ilişküeri içinde bulunan tüm devletleri, işbu antlaşma hükümlerine uymaya davet eder.
(d) Antlaşma iki ay içinde onaylanır ve imzacı tüm devletler, antlaşma hükümlerine uymayı taahhüt ederler.
Görüldüğü gibi; bu antlaşma ile Boğazların barış zamanında savaş gemilerine kapalılığı uluslararası yükümlülük altına alınmıştır. Boğazların kapalılığı kavramı yalnız barış zamanı ile sınırlıdır. Osmanlı Devleti savaşa girdiği takdirde Boğazlan istediği gibi tasarruf edebilecektir. Yani, dilediği devletin savaş gemilerine açabilecektir. Nitekim, bu prensip Kırım Savaşanda uygulanacak, İngiliz ve Fransız savaş gemilerinin Karadeniz'e geçmelerine izin verilecektir.
Sonuç olarak; 1841 yılında Osmanlı Devleti üzerindeki Rus nüfuzu ve baskısı gerilemiş; Fransa'nın Mısır üzerindeki etkinliği ortadan kalkmış; Hünkar İskelesi Antlaşması hükümleri sona ermiş; İngiltere ise en kazançlı ülke durumuna gelmiştir.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:41 pm | |
| Ahmet Paşa Antlaşması
Ahmet Paşa Antlaşması 10 Ocak 1732 tarihinde Osmanlı DevletiyleSafevilerin yönettiği İran arasında imzalanmış bir antlaşmadır.
Bu antlaşmanın bazı şartları şunlardır:
1. Kafkasya Osmanlılara verildi. 2. Batı İran ve Azerbaycan İranlılarda kaldı. 3. Güneyde Kasr-ı Şirin sınırı değişmedi. 4. Kuzeyde Aras Irmağı iki ülke arasında sınır yapıldı.
Bu antlaşma, Osmanlı Devletinde sadrazamın, İran’da da Şah’ın değişmesine sebep olmuştur. Fakat uzun vaded bu antlaşma ne Osmanlı Devletini ne de İranlıları tatmin etti ve iki ülke arasındaki çatışmalar 1746 yılına kadar devam etti. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:42 pm | |
| Amasya Antlaşması
Amasya Antlaşması, Kanuni Sultan Süleyman'ın çıktığı 3. İran Seferi sonunda Osmanlı Devleti ile İran arasında imzalanan antlaşmadır.
1555'te imzalanan bu ilk Osmanlı - İran Antlaşması ile Doğu Anadolu, Bağdat Tebriz ve Azerbaycan Osmanlı topraklarına katıldı.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:42 pm | |
| Atina Antlaşması (1913)
Atina Antlaşması (1913) 14 Kasım 1913 tarihinde Osmanlı Devleti ve Yunanistan arasında Balkan Savaşlarının sonunda imzalanmış bir barış antlaşmasıdır.
Bu antlaşmanın bazı şartları şunlardır:
1. Osmanlılar Yanya, Selanik ve Girit’in Yunanistan’a ait olduğunu kabul ettiler. 2. Yunanistan'da kalan Türklerin durumu da düzenlendi.
Yunanistan Ege adalarını da istedi. Osmanlılar bu isteği kabul etmediler. Görüşmeler sırasında I. Dünya Savaşı çıktı. Adalar sorunu ancak Lozan Antlaşması’yla çözüldü.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:42 pm | |
| Ayastefanos Antlaşması
Ayastefanos Antlaşması, 93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) sonunda imzalanan barış antlaşmasıdır.
II. Abdülhamit'in karşı olmasına rağmen Midhat Paşa, Damad Mahmud Paşa ve Redif Paşa gibi devlet adamlarının sebep olduğu Osmanlı-Rus savaşı, Osmanlı Devletinin yenilgisiyle sonuçlandı. Ruslar, batıdan Yeşilköy'e (eski adı Ayastefanos), doğudan Erzurum’a kadar geldiler. Osmanlı Devleti, barış istedi. Rus orduları başkomutanı Nikolay, barış esaslarının mütarekeyle birlikte görüşülmesi şartıyla bu isteği kabul etti ve 3 Mart 1878’de İstanbul'un Yeşilköy semtinde ağır koşullar içeren bu antlaşma imzalandı. Buna göre;
1. Osmanlı Devleti'ne bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurulacak, Prensliğin sınırları Tuna'dan Ege'ye, Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacak. 2. Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek. 3. Sırbistan, Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek. 4. Kars, Ardahan, Batum ve Doğubeyazıt Rusya'ya verilecek. 5. Teselya Yunanistan'a bırakılacak. 6. Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacak. 7. Osmanlı Devleti Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti.
Ancak bu antlaşma ile Rusların bölgede tamamen hakim bir konuma gelmeleri Batılı devletleri telaşlandırdı. Zira Rusların, Bulgaristan yolu ile sıcak denizlere inmeleri, İngilizlerin Hindistan siyasetine ve Avusturya’nın Bosna-Hersek’i ilhakına set çekmiş olacaktı. Osmanlılar bu tepkilerden yararlanarak Kıbrıs’ın idaresini İngiltere’ye bırakmak koşuluyla Berlin’de yeni bir antlaşma (Berlin Antlaşması) zemini elde etmeye başardılar. Ayastefanos’un feci şartlarını hafifleten bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki hayatı, bir müddet uzadı. Bu antlaşma Osmanlı Devrinde Sevr Antlaşması gibi kağıt üzerinde kalan bir antlaşmadır. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:42 pm | |
| Aynalıkavak Antlaşması Aynalıkavak Antlaşması (Tenkihnamesi) (21 Mart 1779) Osmanlı Devleti ile Rusya arasında imzalanan bir antlaşmadır.
Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı Devleti Kırım'ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kalmıştı. Bir süre sonra Rusya yanlısı Şahin Giray Kırım hanı olunca Kırım'da Tatarlar arasında bir ayaklanma çıktı. Osmanlı Devleti Rusya'nın desteklediği Şahin Giray'a karşı Osmanlı yanlısı Selim Giray'ı destekledi. Ayaklanmanın bastırılması üzerine İngiltere ve Fransa'nın arabuluculuğu ile Osmanlı ve Rusya delegeleri bir araya gelerek İstanbul'daki Aynalıkavak Kasrı'nda yeni bir antlaşma imzaladılar. Bu antlaşmaya göre:
1. Osmanlı Devleti, Şahin Giray'ın hanlığını tanıyacak, fakat, sonraki hanların seçimi için, padişahın halife olarak onayı alınacaktı. 2. Akdeniz ve Karadeniz'de, Fransızlarla İngilizlere tanınan ticari haklar Rusya'ya da tanınacak, 3. Kırım'daki Rus kuvvetleri geri çekilecekti.
Bu antlaşma ile Kırım'ın bağımsızlığı yeniden onaylanmış oldu. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:42 pm | |
| Baltalimanı Antlaşması
Baltalimanı Antlaşması (16 Ağustos 1838) Osmanlı Devleti'nin İngiltere ile İstanbul'un Baltalimanı semtinde imzaladığı ticaret antlaşmasıdır.
Osmanlı Devleti 1826'dan beri yerli ham maddelerin yurt dışına çıkarılmasını önleyen yed-i vahid (tekel) sistemini uygulamaya koymuştu. Bu sistem İngiltere'nin çıkarlarına uygun düşmüyordu ve İngilizler kendilerine Osmanlı topraklarında kendilerine ayrıcalıklar verilmesi için Osmanlılara baskı yapıyorlardı. Dışişleri bakanı Mustafa Reşit Paşa, Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın isyanını bastırmak için İngilizlerden yardım istedi. Bu yardıma karşılık olarak ta İngilizlere ticari bakımdan büyük ayrıcalıklar veren bir antlaşmayı Baltalimanı'nda kendisine ait olan yalısında imzaladı. Antlaşma 8 Ekim 1838’de Kraliçe Viktorya, bir ay sonra da Sultan II. Mahmut tarafından onaylandı.
Bu antlaşmanın bazı maddeleri şunlardır
1. Tekel sistemi kaldırıldı. 2. İç ticarete Osmanlı vatandaşları yanısıra İngilizlerin de katılması öngörüldü. 3. İngiliz vatandaşları Osmanlı ürünlerini ihraç etme hakkına sahip oldular. 4. Transit resmi kaldırıldı. 5. İngiliz gemileriyle gelen İngiliz malları için bir defa gümrük ödendikten sonra mallar alıcı tarafından nereye ***ürülürse ***ürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti. Böylece İngiltere vatandaşları Osmanlı Devleti sınırları içinde ticaret yaparken Osmanlı vatandaşlarından bile daha az vergi ödeyeceklerdi.
1838-1841 yıllarında buna benzer antlaşmalar Fransa, İsveç, Norveç, İspanya, Hollanda, Belçika, Danimarka ve Portekiz'le de imzalandı. Bu antlaşmalar kapitülasyon sistemini sağlamlaştırdı, Osmanlı sanayine büyük bir darbe vurdu. Osmanlı Devleti'nin diğer devletlere borçlanmasına yol açtı ve mali çöküntüsünü hızlandırdı. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:42 pm | |
| Belgrad Antlaşması
Belgrad Antlaşması,Osmanlı Devleti tarafından,18 Eylül 1739'da önce Avusturya,hemen ardından 3 Ekim 1739'da Rusya ile yapılan antlaşmalara verilen addır.
Savaşın Gelişmesi ve Anlaşma
1736'da Kırım Tatarları'yla olan sınır anlaşmazlıklarını bahane eden Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açtı.1737'de Avusturya da Rusya'nın müttefiki olarak savaşa katıldı.Art arda yenilen Avusturya,Osmanlı İmparatorluğu ile barış yaptı:18 Eylül 1739.Avusturya,1718 Pasarofça Antlaşması'yla elde ettiği,Belgrad da dahil Kuzey Sırbistan'ı ve Küçük Eflak'ı (şimdi Romanya'da) geri verdi. Yalnız kalan Rusya da,3 Ekim 1739'da, savaş beklentilerinin çok gerisinde bir barış antlaşması yaptı.Rusya Azak Kalesi'ni askerden arındırmayı,Azak Denizi ve Karadeniz'de savaş gemisi bulundurmamayı, Karadeniz'deki ticaretini Osmanlı gemileriyle yürütmeyi,Orta Kafkaslar'da önemli dağ geçitlerini kontrol eden ve koruması altında tuttuğu Kabartay bölgesinden çekilmeyi ve burasını tarafsız bir bölge olarak tanımayı kabul etti.
Belgrad Antlaşması (1739) Belgrad Antlaşması (1739) Osmanlı Devletinin 18 Eylül 1739 tarihinde Avusturya, 3 Ekim 1739 tarihinde de Rusya'yla imzalamış olduğu barış antlaşmalarıdır.
1735-1739 Osmanlı-Rus-Avusturya savaşının sonunda imzalanmış bu antlaşmaların başlıca şartları şunlardır:
1. Avusturya Pasarofça Antlaşması ile aldığı yerleri geri verdi. 2. Azak Kalesi yıkıldı, toprakları Osmanlı Devleti ile Rusya arasında sınır oldu. 3. Kuzey Kafkasya'da bulunan ve dağ geçitlerini (Daryal Geçidi,vd) denetleyen Kabartay bölgesi (Kabardiya) tarafsız bir bölge olarak kabul edildi.
Belgrad Antlaşmaları Osmanlıların 18. yüzyılda imzaladığı en son kazançlı antlaşmalardır. Belgrad antlaşmaları ile Karadeniz’in bir Türk gölü olduğu bir kez daha kabul edildi.
1. Ruslar Kırım'dan çekilecek.
Karadenizde savaş ve ticaret gemileri bulunduramayacaktı.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:42 pm | |
| Berlin Antlaşması
Berlin Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu, Çarlık Rusyası, İngiltere, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya ve Fransa arasında 13 Temmuz 1878'de Berlin'de imzalanan barış antlaşmasıdır.
Antlaşmanın Sebepleri ve Şekli
93 Harbi'nin ardından Osmanlı ile Rusya arasında, 3 Mart 1878 tarihinde Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştı. Bu antlaşmanın şartları Osmanlı Devleti açısından son derece ağır olmaktaydı ve Rusya'yı da Balkanlar'da tek güç haline getiriyordu. Nitekim bu durum Avrupa'nın diğer büyük devletlerini rahatsız etmekteydi.
Aynı dönemde Sultan II. Abdülhamid Han, İngiltere'yi Rusya'ya karşı kışkırtmaktaydı. Osmanlı Devleti savaşta yenilmiş ve antlaşmak zorunda kalmıştı ancak yapılan antlaşma devletin çöküşünü getirebilecek ağırlıktaydı. II. Abdülhamid de çareyi Avrupa devletlerini Rusya'ya karşı kullanarak durumu hafifletmekte aramaktaydı. Sonuçta İngiltere, Rusya'nın, Orta Doğudaki İngiliz menfaatlerini tehdit edeceğine, ılık sulara inip kendisiyle rekabete başlayacağına inanmıştı. Diğer Avrupa devletleri ile Rusya üzerinde kurduğu yoğun baskı sonucunda Rusya, antlaşmanın yeniden gözden geçirilmesine razı oldu.
13 Haziran 1878'de Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismark'ın başkanlığında Berlin'de,Osmanlı, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın katılımıyla bir kongre toplandı. Osmanlı Devleti'ni temsilen Hariciye Nazırı Kara Todori Paşa, Müşir Mehmed Ali Paşa ve Berlin büyük elçisi Sadullah Bey (Paşa) gönderilmiş, diğer devletleri de başbakanlar ve dış işleri bakanları temsil etmekteydi.
Kongre bir aylık bir çalışma ile varolan antlaşmanın maddelerini düzenlemiştir. 13 Temmuz'da da 64 maddelik yeni antlaşma katılımcı ülkeler tarafında imzalanarak yürürlüğe girmiştir.
Antlaşma Sonuçları
Antlaşmanın başlıca sonuçları şöyle gruplandırılabilir;
Toprak Kayıpları
Osmanlı Devleti kendisine tabi olan Sırbistan, Bulgaristan, Romanya ve Karadağ'ın kendi başlarına birer prenslik olmalarını kabul etmiştir. Doğu Rumeli vilayeti kurulmuş ve Osmanlı Devleti'ne bağlı ancak çeşitli imtiyazlara sahip olmuşlardır. Toprak paylaşımı ise aşağıdaki gibidir;
* Bosna-Hersek vilayeti Avusturya-Macaristan'a bırakıldı. * Kıbrıs Sancağı tamamen İngiltere'ye bırakıldı. * Niş Sancağı Sırbistan'a bırakıldı. * Teselya Sancağı Yunanistan'a bırakıldı. * Kars, Batum, Artvin ve Ardahan sancakları Rusya'ya bırakıldı. * Dobruca Sancağı Romanya'ya bırakıldı. * Kotur kazası İran'a bırakıldı. * Bunların dışında birkaç kaza Karadağ'a bırakıldı.
Ayrıca kongre döneminde Fransa'nın yaptığı kulis çalışmaları sonucunda, antlaşma maddelerinde olmadığı halde 3 yıl sonra Tunus Prensliği Fransızlarca işgal edilmiş ve gerekçe olarak Berlin Antlaşması gösterilmiştir. berlin antlaşmasından sonra ingiltere, fransa ve rusya osmanlılara baskı altına alma politikasına devam etti
Kazançlar
Girit, Doğu Beyazıt ve Eleşkirt Osmanlı Devleti'ne bırakıldı.
Azınlıklar Konusu
Osmanlı Devleti, Vilayat-ı Sitte denilen Doğu Anadolu'da ki illerde Ermeniler lehine ıslahat yapacaktı.Benzer ıslahatlar Makedonya vilayetinde de gerçekleştirilecekti. (Bu iki madde hiçbir zaman uygulanmamıştır. II. Abdülhamid, büyük devletlerin çekişmelerinden faydalanarak bu maddelerin uygulanmasını asla tatbik etmemiştir.)
Özet
Bu antlaşma incelendiğinde;
* Berlin Antlaşması, Karlofça Antlaşması'nın ardında Balkanlar'daki Osmanlı varlığının yok edilmesi yolundaki ikinci büyük adımdır ancak Ayastefanos Antlaşması'nın aksine Osmanlı'nın 35 yıl daha Balkanlar'da kalmasını sağlamıştır. * Rusya, Ayastefanos ile elde ettiği birçok haktan mahrum olmuştur. Özellikle Balkanlar konusunda hayal kırıklığına uğramıştır. * Antlaşmadan en çok faydalananlar yeni kurulan prenslikler ve İngiltere olmuştur. * Berlin Antlaşması her ne kadar Osmanlı Devleti için son derece zararlı olmuşsada siyasi açıdan II.Abdülhamid'in zaferlerinden biri olarakkabul edilebilir. * Tuna Nehri üzerindeki Adakale'nin ismi Berlin Antlaşmasında geçmediği için bu ada Osmanlı yönetiminde kaldı. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:43 pm | |
| Brest Litovsk Barış Antlaşması
Bolşevik İhtilali'ni gerçekleştiren yeni Rus yönetimi, savaştan çekilme kararının yanında; Çarlık Rusya'sının tüm gizli antlaşmalarını da dünya kamuoyuna açıkladı. Bu açıklama ile Osmanlı İmparatorluğu'nun paylaşılmasını öngören antlaşmalar da ortaya çıkmış oldu.
Bunlar: Anadolu'nun Akdeniz kıyılarını İtalyanlara verilmesini öngören 1915 tarihli Londra Antlaşması; tarihte ilk defa Boğazlar Bölgesinin Ruslar'a bırakılmasını esas alan 9 Mart 1915 tarihli İngiltere, Fransa ve Rusya arasındaki gizli antlaşma; Güney ve Güneydoğu Anadolu ile Suriye, Musul, Klikya ve Lübnan bölgelerini Fransa'ya, İran, Irak ve tüm Arap Yarımadasını İngiltere'nin nüfuzuna bırakan Skys-Picot Antlaşması idi.
Rus yöneticileri bu açıklamalardan sonra İttifak Devletleri nez-dinde barış teklifinde bulundular. Almanya, 27 Kasım'da Rusya'nın barış teklifini kabul ettiğini açıkladı. Bunun üzerine Rusya ile Almanya, Avusturya- Macaristan İmparatorluğu, Osmanlı Devleti ve Bulgaristan arasında 15 Aralık 1917'de görüşmelere başlandı ve 3 Mart 1918'de Brest-Litovsk Barış Antlaşması imzalandı.
Bu antlaşmaya göre:
a. Osmanlı, Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan Devletleri ile Rusya Devleti arasındaki savaş durumu sona erecekti.
b. Taraflar, diğer tarafın hükümeti veya devlet örgütü ve askeri aleyhine her çeşit kışkırtma hareketinden vazgeçeceklerdi.
c. Rusya, Doğu Anadolu'da işgal ettiği yerler ile Ardahan, Kars ve Batum'dan hemen çekilecekti.
d. Rusya, yeniden kurduğu da dahil olmak üzere, bütün ordularını terhis edecekti.
e. Baltık Denizi'nde ve Karadeniz'de ticaret gemileri serbestçe dolaşabileceklerdi.
f. Rusya; Ukrayna ile hemen barış yapacak ve bu devletin dört müttefik devletle aralarında yaptığı anlaşmaları kabul edecekti.
g. Rusya, Polonya, Litvanya, Estonya, Letonya'yı boşaltacaktı. Ayrıca Letonya ve Estonya halkından tutuklanan ve göç ettirilenleri serbest bırakacaktı.
h. Almanya'nın isteği üzerine Baltık Denizi'nde kıyısı bulunan diğer devletler de bu andlaşmaya katılmaya davet edilecekti.
ı. Taraflar, İran ve Afganistan'ın siyasi ve ekonomik bağımsızlıkları ile topraklarının bütünlüğüne uyacaklardı.
k. Asker ve sivil savaş esirleri karşılıklı olarak geri verilecekti.
Görüldüğü gibi bu antlaşma ile Sovyetler, Polonya, Litvanya, Estonya ve Letonya'dan çekiliyorlar ve buraların geleceği Merkezi Devletler'in iradesine bırakılıyordu. Ayrıca 1878 Berlin Antlaşması ile Ruslar'a terkedilen Kars, Ardahan ve Batum vilayetleri Osmanlı Devletine iade ediliyordu. Nihayet Ukrayna, Almanların yardımı ile bağımsızlığına kavuşuyordu.
Sonuç olarak; Brest-Litovsk barışı Merkezi Devletler için büyük bir başarı ve kazançtı. Ancak, 1918 yazından itibaren olayların gelişmesi, Merkezi Devletlerin ve özellikle Alman, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı imparatorluklarının çöküşünü bir gerçek haline getirdi.
İttifak Devletleri, 9 Aralık 1918'de Romanya ile de bir Mütareke yapmışlar ve mütarekeyi 7 Mayıs 1918 tarihli Bükreş Barış Antlaşması ile tamamla***** bu ülkenin de savaş dışı kalmasını sağlamışlardır. Bükreş Antlaşması ile Romanya, Karpatlar'da Avusturya-Macaristan yararına bazı sınır değişikliklerine razı olmuş; bütün Dobruca'yı Bulgaristan'a bırakmış buna karşılık Besarabya'yı elde etmiştir. Fakat, gerek Bükreş Antlaşması ve gerekse Brest-Litovsk Antlaşması İttifak Devletleri'nin yenilmesi üzerine hükümsüz kalmıştır.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:43 pm | |
| Bucaş Antlaşması
Bucaş Antlaşması (18 Ekim 1672)tarihinde Osmanlı Devleti'yle Lehistan arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır.
Hotin Antlaşmasından sonra, Lehistan ve Osmanlı Devleti arasında 50 yıl süren bir barış süreci yaşanmıştı. Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazaklarına saldıran Lehliler, barışı bozdular. Sultan IV. Mehmet ve Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Ukrayna kazaklarının yardım istemesi üzerine, Lehistan seferine çıktılar. Osmanlı ordusunun ard arda kazandığı başarılardan sonra, Lehistan barış istedi. İmzalanan Bucaş Antlaşmasıyla (18 Ekim 1672), Podolya Osmanlılara geçti. Lehistan Kırım Hanına vergi ödemeye devam edecekti. Ayrıca Lehistan her yıl Osmanlı Devleti'ne 22.000 altın ödemeyi kabul ediyordu.
Lehistan meclisinin, bu antlaşmadaki para maddesini kabul etmemesi üzerine, 4 yıl süren İkinci Lehistan seferine çıkıldı. Bazı kalelerin fethedilmesi üzerine, Lehistan elçisi, Podolya ve Ukrayna'nın iadesi şartıyla antlaşma istediyse de bu kabul edilmedi. Bu arada Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın hastalanması üzerine, 1675 yılında Lehistan serdarlığına İbrahim Paşa tayin edildi. Sultan IV. Mehmet, Köprülü Fazıl Ahmet Paşa ile birlikte Edirne'ye döndü.
İbrahim Paşa, kısa sürede 48 kale ve palangayı fethedince, Lehistan tekrar antlaşma istedi. 27 Ekim 1676'da Zarawno'da imzalanan antlaşma ile 22.000 altından vazgeçilmek şartıyla, daha önce Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından imzalan Bucaş Antlaşmasının maddeleri aynen kabul edildi. Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa antlaşmanın imzalandığı haberini aldıktan bir süre sonra 3 Kasım 1676 tarihinde vefat etti. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:43 pm | |
| Bükreş Antlaşması
Bükreş Antlaşması 28 Eylül 1812 tarihinde Osmanlı Devleti ve Rusya arasında bugünkü Romanya'nın Bükreş şehrinde imzalanmış bir barış antlaşmasıdır.
Sultan II. Mahmut tahta geçtiği zaman Osmanlılar Ruslarla savaş halindeydi. İngiltere ile 1809'da yapılan antlaşma sonucu Ruslarla savaşa devam kararı alındı. Rusların Fransa ile olan sorunları, Osmanlı Devleti ordularının yıllarca süren savaştan yorgun düşmesi yüzünden iki devlet de 1812 yılında barış imzalamaya mecbur kaldılar.
28 Eylül 1812 tarihinde imzalanan Bükreş Antlaşmasının bazı şartları şunlardı:
1. Rusya, Eflak ve Boğdan'dan çekilecek, Besarabya bölgesi ise Ruslara bırakılacak. 2. Osmanlılar Bosna ve Eflak'dan 2 yıl vergi almayacak. 3. Sırplar kendi içlerinde serbest kalacak. 4. Tuna nehrinde hem Osmanlı hem de Rus gemileri serbestçe dolaşabilecek. Prut ve Tuna nehirlerinin sol sahilleri iki ülke arasında sınır kabul edilecek. 5. Anapa kalesi ile birlikte, kuzeyde Kuban Irmağı ağzından güneyde Bzıb Irmağı ağzına değin uzanan Karadeniz kıyı kontrolu Osmanlılara, Bzıb Irmağından güneydeki Rion Irmağına değin Karadeniz kıyılarının kontrolü de Ruslara bırakıldı.
Antlaşma Rus tarafında kumandan Mihail Kutuzov tarafından imzalandı ve Napolyon'un Rusya'ya saldırmasından 1 gün önce Rus çarı I. Aleksandr tarafından onaylandı.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:43 pm | |
| Edirne Antlaşması
Edirne Antlaşması 14 Eylül 1829 tarihinde Osmanlı Devleti ve Rusya arasında Edirne şehrinde imzalanmış bir antlaşmadır. Bu antlaşmayla Yunanistan bağımsızlığını kazanmıştır.
Rusya, Sultan II. Mahmut'un Navarin'de Osmanlı donanmasının yakılması ile sonuçlanan olaylardan dolayı savaş tazminatı istemesi üzerine, Osmanlı Devletine karşı savaş açtı. Sultan II. Mahmut bu arada Yeniçeri Ocağını kaldırmış, yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimli yeni bir askeri teşkilat kurmuştu. Teşkilatlanmasını henüz tamamlayamamış olan bu ordu Rus kuvvetleri karşısında önemli bir varlık gösteremedi. Eflak ve Boğdan'ı işgal eden Ruslar, Tuna'ya kadar indiler. Balkanları aşan Rusya, batıda Edirne, doğuda ise Erzurum'a kadar ilerledi.
Bu gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti barış istedi. Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan sonra imzalanmış şartları en ağır antlaşmalardan biri olan Edirne Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Yunanistan Devleti'nin kurulmasını kabul etti. Antlaşmanın bazı önemli şartları şunlardı:
1. Yunanistan bağımsız bir devlet olacaktı. 2. Eflak, Boğdan ve Sırbistan'a imtiyazlar tanındı. 3. Ruslar işgal ettikleri yerleri geri verdiler. 4. Rus ticaret gemilerine boğazlarda geçiş hakkı tanındı. 5. Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı ödemeyi kabul etti. 6. Antlaşmanın 10. maddesine göre Osmanlı Devleti Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Londra'da 6 Temmuz 1827'de ve buna dayalı olarak yine Londra'da 22 Mart 1829'da aralarında yaptıkları, Yunanistan Devleti'nin kurulmasını ve bağımsızlığını öngören anlaşma ve protokolü kabul edecekti. (Londra Antlaşması) 7. Osmanlı Devleti Çerkesya üzerindeki tüm haklarını,bu arada Kuban ve Bzıb ırmakları arasındaki Karadeniz kıyı kontrolunu Rusya'ya devretti.
Edirne Antlaşması'ndan beş ay sonra, 3 Şubat 1830 tarihinde İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan yeni bir "Londra Protokolü" ile bağımsız Yunanistan Devleti'nin kurulduğu ilan edildi. Osmanlı Devleti de 24 Nisan 1830'da Yunanistan'ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı.
Yunanlıların hamisi olan İngiltere, Fransa ve Rusya Mayıs 1832'de Yunanistan'a son şeklini veren bir anlaşma yaptılar. Bununla, Yunanistan'ın kuzey sınırı olarak "Arta-Volo hattı" kabul edildi. Böylece, Yunanistan'a Attik ve Mora yarımadaları bırakılmış oldu. Ayrıca bu yarımadaların çevresindeki tüm adalar ile kuzey Sporadlar, Ege'nin ikinci büyük adası Eğribos dahil olmak üzere yüzlerce ada Yunanistan'a bağlandı. Kurulan Yunan Krallığı'na da Bavyera Kralı Louis'in oğlu Otto seçildi.
Bu arada 3 büyük devlet, Yunanistan adına Osmanlı Devleti ile İstanbul'da son antlaşmaları doğrultusunda görüşmelere başladılar ve 21 Temmuz 1832'de taraflar arasında bir protokol imzalandı. İstanbul Hükûmeti yeni Yunan sınırını ve statüsünü kabul etti. Yeni Yunan Devleti de topraklarındaki Türk mallarının bedeli olarak, Osmanlı Devleti'ne belli bir tazminat ödemeyi yüklendi. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:43 pm | |
| Edirne-Segedin Antlaşması Edirne-Segedin Antlaşması 1444 yılında Osmanlı Devleti ve Macaristan arasında imzalanmış bir antlaşmadır.
Papa IV. Öjen Macar, Sırp, Bosna ve Eflak kuvvetlerinden oluşan bir Haçlı ordusunu Hunyadi Yanos'ın (Jan Hunyadi) kumandanlığı altında Sultan II. Murat'ın kumandanlığı altındaki Osmanlı ordusunun üzerine gönderdi. Karamanoğulları beyliğinin de desteğini alan bu ordu Osmanlıları yenilgiye uğrattı. Bunun üzerine II. Murat 12 Haziran 1444'de Edirne'de bu barış antlaşmasını imzala***** antlaşmanın metnini bir Osmanlı heyetiyle Macaristan'a yolladı.
Macaristan kralı Ladislas bu antlaşmayı onaylamak taraflısıydı. Ama Papa ve Bizans İmparatoru bu antlaşmaya karşı çıktılar. Sırp despotunun ve Hunyadi Yanos'nin de ısrarıyla kral Ladislas antlaşmayı 12 Temmuz 1444'de Segedin'de imzaladı. Antlaşmanın maddeleri şunlardı:
1. -Bulgaristan’daki Osmanlı egemenliği tanınacak. 2. -Sırp despotluğu tekrar kurulacak ve Osmanlılara vergi verecek. 3. -Eflak beyliği Macar egemenliğinde kalacak, Osmanlılara vergi vermeye devam edecek. 4. -Tuna nehri taraflar arasında sınır olacak. 5. -Antlaşmanın süresi 10 yıldı.
Bu antlaşmadan sonra II. Murat yerini 12 yaşındaki oğlu II. Mehmet'e (Fatih Sultan Mehmet) bıraktı. Ama barış dönemi değil 10 yıl, 6 ay bile sürmedi. Haçlı tehditi altında II. Murat tekrar Osmanlı ordusunun başına geçmek zorunda kaldı. 10 Kasım 1444 tarihinde Osmanlı ordusu tekrar Hunyadi Yanos kumandanlığı altındaki Haçlı Ordusuyla Varna Savaşını yaptı | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:44 pm | |
| El-Ariş Antlaşması
El-Ariş Antlaşması (1801) Fransa ve Osmanlı Devleti arasında olmuştur. Bu antlaşmayla İngiltere, doğu ticaret yolu üzerindeki Fransa'yı etkisiz hale getirerek Akdeniz'de üstünlük sağlamıştır.
Ruslar boğazdan ilk defa savaş gemileri geçirmiştir. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:44 pm | |
| Ferhat Paşa Antlaşması Ferhat Paşa Paşa Antlaşması 1590 tarihinde Osmanlı DevletiyleSafevilerin yönettiği İran arasında imzalanmış bir antlaşmadır.
Kafkasları tamamen ellerine geçirmek isteyen Osmanlılar 1583-1590 yılları arasında devamlı olarak Safevilerin üzerine seferler düzenlediler. 11 Mayıs 1583'te Meşaleler Savaşı (Gece zamanı yakılan ateşlerle savaşa devam edildiği için bu savaşa bu isim verilmiştir.) denilen savaşla başlayan bu seferler 1590’da imzalanan Ferhat Paşa Antlaşması ile sona erdi.
Bu antlaşmanın bazı şartları şunlardır:
1. duraklama döneminin ilk antlaşmasıdır. 2. ferhat paşa antlaşmasıyla osmanlı doguda en geniş sınırlarına ulaştı. 3. Tebriz, Karabağ, Gürcistan, Dağıstan ve Şirvan Osmanlılara bırakıldı.
Bu antlaşma ile Osmanlılar doğudaki en geniş sınırlarına ulaşmışlardır.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:44 pm | |
| Hotin Antlaşması
Hotin Antlaşması (9 Ekim 1621) Osmanlı Devleti ile Lehistan arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır.
Lehistan'ın Eflak ve Boğdan'ın işlerine karışması üzerine Osmanlı Devleti Lehistan'a savaş açtı. Sultan Genç Osman'ın komutasındaki 200.000 askerlik ordu Lehistan'ın elindeki Hotin kalesini kuşattı. Osmanlı ordusu defalarca saldırılarda bulunmasına rağmen Hotin kalesini alamadı. Sonunda Genç Osman'ın itirazlarına rağmen barış antlaşması yapıldı. Bu antlaşmanın bazı şartları şunlardı
1. Tatar akınları yasaklandı 2. Hotin Osmanlı egemenliğindeki Boğdan'a verildi. 3. Lehistan'ın Osmanlılara vergi ödemeye devam etmesi kararlaştırıldı.
Saldırının başarısızlığına karşılık Boğdan'ın güvenliği sağlanmış oldu. II. Osman Hotin kalesi önünde istekli savaşmayan Yeniçeri Ocağı’nı kaldıracağını açıkladı. Bu kararı onun öldürülmesi ile sonuçlandı.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:44 pm | |
| Hünkâr İskelesi Antlaşması Hünkar İskelesi Antlaşması 8 Temmuz 1833 tarihinde İstanbul'un Hünkar İskelesi semtinde Osmanlı Devletinin Rusya'yla imzaladığı bir karşılıklı yardımlaşma ve saldırmazlık antlaşmasıdır.
Sultan II. Mahmut 1829 yılında Rusya'yla yapılan savaşı sonuçlandıran Edirne Antlaşmasını imzalamıştı. Bu arada Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa Osmanlı Devletine isyan etti. Osmanlı Devleti isyanı bastırmak için Rusya'dan yardım istemek zorunda kaldı. Rusya Mısır'a baskı yaparak 1833 yılında Osmanlılarla Kütahya Antlaşmasını yapmalarını sağladı. II. Mahmut barışı sağlamış olmakla birlikte kendini güvencede hissetmiyordu. O yüzden Rusya'yla bir karşılıklı yardımlaşma ve saldırmazlık antlaşması yapmaya karar verdi. Bu antlaşmaya göre:
1. Osmanlı Devleti bir saldırıya uğrarsa Rusya asker ve donanma gönderecek, ancak masrafları Osmanlı Devleti ödeyecekti. 2. Rusya bir saldırıya uğrarsa Osmanlı Devleti boğazları kapatacaktı. (İngiltere ve Fransa'ya karşı) 3. Bu antlaşma 8 yıl sürecekti.
Bu antlaşma ile boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır. Boğazlar sorunu 1841'deki Londra Konferansında tekrar ele alınmıştır. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:44 pm | |
| Kale-i Sultaniye Antlaşması
Kale-i Sultaniye Antlaşması (Çanakkale Antlaşması) 5 Ocak 1809 tarihinde Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında imzalanmış bir antlaşmadır.
Bu antlaşmanın bazı maddeleri şunlardır:
1. Hiç bir ülkenin savaş gemilerinin boğazlardan geçmesine izin verilmeyecek. 2. İngiltere'ye bazı kapitülasyon hakları verilecek.
Ayrıca bu antlaşmanın bazı gizli maddelerinde İngiltere'nin Osmanlı Devleti'ne Fransa'ya karşı bir savaş halinde destek vereceği hükümleri bulunmaktaydı.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:44 pm | |
| Karlofça Antlaşması
Karlofça Antlaşması (26 Ocak 1699), Osmanlı Devleti ile Avusturya İmparatorluğu arasında imzalanmış olan bir barış antlaşmasıdır. Karlofça bugünkü Sırbistan'ın sınırları içinde yer alan küçük bir kasabadır.Antlaşma Osmanlı-Kutsal ittifak Savaşları'nı bitirmiştir.
Sultan II. Mustafa döneminde Osmanlılar Avusturya İmparatorluğu üzerine üç büyük sefer düzenlendiler. Ancak 11 Eylül 1697'de uğranılan Zenta yenilgisiyle ile Osmanlı Devleti bir anda savunmasız kaldı. Bu arada Venedikliler, Mora ve Dalmaçya'ya, Lehistan ise Boğdan'a saldırmışlardı. Aynı dönemde Rusya'nın başına Deli Petro geçmişti. Deli Petro ordusunu modernize etmiş, boğazlardan Akdeniz'e inme ve Karadeniz'e egemen olma çabalarına girişmişti. 1695'deki saldırıda başarısız olmuş, fakat bir yıl sonra Azak Kalesi'ni ele geçirmişti (6 Ağustos 1696).
Papa Osmanlı Devleti'ne karşı Avusturya, Lehistan, Rusya,Malta ve Venediklilerden oluşan bir ittifak oluşturdu. Uzun süren savaşlar sonunda Osmanlı Devleti yorgun düştü. Özellikle İngiliz hükümetinin araya girmesi sonucu, Sultan II. Mustafa barışa razı oldu. İmzalanan Karlofça Antlaşması ile Banat ve Temeşvar hariç, bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Avusturya'ya, Ukrayna ve Podolya Lehistan'a, Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakıldı.
Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi başladı. İngiltere'nin barış görüşmelerine aracı olmasının asıl sebebi Akdeniz'in ve Doğu Avrupa'nın Rusya kontrolüne girmesini engellemek idi | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:45 pm | |
| Kasr-ı Şirin Antlaşması
Kasr-ı Şirin Antlaşması, IV. Murat'ın Bağdat'ı fethinden sonra Osmanlı Devleti ile Safeviler arasında 1639'da imzalanan ve bu günkü Türkiye - İran sınırını belirleyen antlaşma.
IV. Murat sefere çkarak 1623'ten beri Safevilerin elinde bulunan Bağdat'ı yeniden Osmanlı topraklarına kattı. Bağdat'ın Osmanlılara tarafından geri alınmasından bir süre sonra iki devlet arasında barış görüşmeleri başladı. 13 gün süren müzakerelerin sonucunda 17 Mayıs 1639'da Kasr-ı Şirin antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Bağdat Basra ve Şehrizor Osmanlılarda kaldı. Revan ise İran'a bırakıldı.
Daha sonraki tarihlerde çıkan Osmanlı - İran Savaşlarında ortaya çıkan sınır meseleleri hep Kasr-ı Şirin antlaşması temelinde çözümlendi.
O tarihlerde Doğu Anadolu'dan başlayıp Basra Körfezinde sona eren 2185 km.'lik Osmanlı-İran sınırını belirleyen bu antlaşma aynı zamanda bugünkü Türkiye- | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:45 pm | |
| Kerden Antlaşması
Kerden Antlaşması 1746 tarihinde Osmanlı Devleti ile Safevilerin yönettiği İran arasında imzalanmış bir antlaşmadır.
Bu antlaşma II. Kasr-ı Şirin Antlaşması olarak da bilinir. Çünkü bu antlaşmayla Kasr-ı Şirin Antlaşması sınırlarına geri dönülmüştür. Kerden Antlaşması Osmanlı-İran savaşlarına son verdi ve barış dönemini başlattı. | |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:45 pm | |
| Kütahya Antlaşması
Kütahya Antlaşması (1833) Osmanlı Devletiyle Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa arasında imzalanmış bir antlaşmadır.
Osmanlı Devleti Mora isyanını bastırmak için Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istemişti. Mehmet Ali Paşa Bu yardımına karşılık Mora’yı istedi. Fakat Yunanistan bağımsız olunca Mora da Yunanistan'a katıldı ve Mehmet Ali Paşa bu sefer Suriye valiliğini istedi. Osmanlılar Suriye’yi Mehmet Ali Paşa’ya vermek istemeyince Mehmet Ali Paşa saldırıya geçti ve Konya’ya kadar ilerledi. II.Mahmut Mehmet Ali Paşa isyanına karşılık batılı devletlerden yardım istedi. Cevap alamayınca Rusya’dan yardım istedi ve Rusya yardıma geldi. Rusya’nın Osmanlılara yardıma gelmesi üzerine Rusya'nın bölgede nüfuzunun artmasından endişelenen batılı devletler Mehmet Ali Paşa ile Osmanlıları Kütahya Antlaşması ile barıştırdılar.
| |
| | | İsyankar Paylaşımcı
Mesaj Sayısı : 958 Yaş : 37 Nerden : Nereye:)) Ruh Hali : Takım : Kayıt tarihi : 29/09/08
| Konu: Geri: Osmanlı Antlaşmaları 10/7/2008, 3:45 pm | |
| Küçük Kaynarca Antlaşması
Küçük Kaynarca Antlaşması Osmanlı Devleti ile Rusya arasında, 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşına son veren ve Osmanlı Devletinde önemli toprak kayıplarına yol açan antlaşmadır. Güney Dobruca’daki Küçük Kaynarca kasabasında imzalandığından bu adı almıştır.
Osmanlı ordusunun, 1773’te Ruslara karşı kazandığı Rusçuk, Silistre ve Varna zaferlerinin intikamını isteyen Çariçe II. Katerina, Tuna ordusunu takviye etmişti. Başkumandan Mareşal Romanzoff, Osmanlı ordusunu, merkezinde muhasara için Şumnu’ya doğru hareket etti. Bu sırada rahatsız olan Vezîr-i âzam ve Serdâr-ı ekrem Muhsinzade Mehmed Paşa, düşmanı karşılamak üzere Yeniçeri Ağası Yeğen Mehmed Paşa kumandasında bir kuvvet sevk ettiyse de, bu kuvvetler Kozluca’da mağlup oldu. Romanzoff’un, bu başarıdan sonra Şumnu önlerine gelip Varna yolunu kesmek suretiyle, Osmanlı ordusunu iâşe ve mühimmattan mahrum etmesi, askerin dağılmasına yol açtı ve orduda on iki bin kişi kaldı. Yanındaki az sayıdaki kuvvetle mukavemet etmenin bir fayda sağlamayacağını anlayan Serdâr-ı ekrem, mütareke istemek zorunda kaldı. Sadrazam kethüdâsı Ahmed Resmî Efendi, nişancı rütbesi ile birinci, Reîsül-küttab İbrâhim Münib Efendi de ikinci murahhas tayin olunarak, 12 Temmuz 1774’te Şumnu’dan hareketle Balya Boğazına yakın Küçük Kaynarca kasabasına geldiler. Ruslar tarafının murahhası,General Repnin idi. Mareşal Romanzoff, mütareke kabul etmeyerek birinci sulh müzâkeresinde esasları iki tarafça kabul edilmiş olan esaslara göre derhal sulh akdini istediğinden, mecburen teklif kabul olunup, iki günde ve iki celsede antlaşma imzalandı.
Rus başkumandanı, sulh görüşmesi yapabilmek için başlangıçta Kılburun, Kerç ve Yenikalenin Ruslara terkini şart koydu. Osmanlı murahhasları, bütün fırsatların elden çıkması ve kendilerine zaman verilmemesi üzerine, Rus isteklerini çaresiz kabul ettiler. 17 Temmuz 1774 tarihinde imzalanan ve henüz tahta yeni çıkan I. Abdülhamit tarafından tasdik edilen, yirmi sekiz maddelik bu antlaşmaya göre:
1. Kırım Hanlığı'yla Kuban ve Bucak Tatarları siyâsî bakımdan müstakil olup, ancak dînî işlerinde Hilâfet makamına tâbi olacaklardır. 2. Kılburun, Kerç, Yenikale ve Azak Kalesiyle Dinyeper (Özi) ve Buğ (Aksu) nehirleri arasındaki arazi, Rusya’ya terk edilmiş ve Aksu hudut kabul edilmiştir. 3. Ruslar tarafından işgal edilen Besarabya, Eflak, Boğdan ve Gürcistan ülkeleriyle Akdeniz adaları Osmanlılara iade olunacaktır. 4. Rus ordusu, Bulgaristan’da Tuna’nın sağ sahilinden, bir ay içinde sol sahiline çekilecektir. 5. Babıali, İmparatorlukta Hristiyan diniyle kiliselerini, daimî surette himaye edecektir. 6. Rus sefirlerinin, Eflâk ve Boğdan vaziyetleri hakkındaki müracaatları dikkate alınacaktır. (Bu madde mucibince memleketin işlerinde Rus müdahalesine devamlı açık kapı bırakılmış oluyordu.) 7. Rus ticaret gemileri, Karadeniz’le Akdeniz’de hareket serbestisine sahip olacak ve istedikleri zaman boğazlardan geçebilecekler ve Osmanlı limanlarında kalabileceklerdi. Ayrıca Ruslar, Osmanlı şehir ve kasabalarında münasip görecekleri yerlerde konsolosluklar ihdas edebileceklerdi. 8. İngilizlerle Fransızlara verilen kapitülasyonlar, Rusya’ya da aynen tanınacaktır. 9. Osmanlı Devleti, savaş tazminatı olarak, üç senede ve üç taksitte, Rusya’ya on beş bin kese akça verecektir. 10. Orta Kuzey Kafkasya'da Osmanlı Devleti ile Rusya arasında tarafsız bir bölge olan Kabartay ya da Kabardiya,Rusya'ya ilhak edildi.
Osmanlı Devleti, arazi itibariyle fazla kayba uğramamakla beraber, Rusların Eflak ve Boğdan’a karışmaları, istedikleri yerlerde konsolosluk açabilmeleri ve Ortodoksların hâmisi sıfatını takınmaları gibi maddeler sebebiyle, zayıf anlarında, devamlı olarak bu devletin saldırılarına mâruz kalmıştır.
| |
| | | | Osmanlı Antlaşmaları | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
|
|