1760’ların sonlarından itibaren,savaşların sıklaşması ve büyüyen orduların masraflarının artması nedeniyle,mali bunalım süreklilik kazanmıştır.Devlet,bütçe açıklarını kapatabilmek için bir yandan Galata bankerleri olarak adlandırılan büyük sarraflardan faizle borç alıyor, öte yandan da tedavüldeki sikkelerin sık sık tağşişi yoluyla ek gelir sağlamaya çalışıyordu.İşte bu nedenle,1789 ile 1844 yılları arasında Osmanlı ekonomisinin tarihinin en hızlı enflasyonunu yaşadığına,bu 55 yıllık dönemde genel fiyat düzeyinin 10-15 kat arttığına tanık olunmuştur.
İşte bu koşullarda ek gelir sağlamak amacıyla piyasaya sürülen kağıt paralar,varolan iktisadi ve mali sorunları daha da ağırlaştırmıştır.Kaime adı verilen ilk kağıt paralar 1840 yılında tedavüle çıkarıldı.Bu paralar aynı zamanda yılda yüzde 8 faiz getiriyorlardı.Osmanlı Bankası’nın kurulmasından sonra ülke içindeki kağıt para basma ayrıcalığı devlet tarafından bu kuruluşa bırakılmış ve Osmanlı Bankası Birinci Dünya Savaşı yıllarına kadar sınırlı miktarlarda kağıt parayı dolaşıma çıkarmıştır.
Sık sık uygulanan tağşişler ve onları izleyen enflasyon dalgaları,toplumsal ve siyasal bunalımlara yol açıyordu.İmparatorluğun değişik yörelerindeki kur dalgalanmaları dış ticareti de olumsuz etkilemekteydi.Bu koşullarda devlet önemli bir girişimde bulundu.1844 yılında Tashih-i Ayar ya da Tashih-i Sikke olarak adlandırılan bir işlemle,madeni para sistemi yeniden düzenlendi.Yeni altın liralar 6,6 gram saf altın içeriyordu.Bu tarihten sonra devlet tağşiş girişimlerini durdurmuş ve Birinci Dünya Savaşı’na kadar madeni paraların dış kur değeri 1,10 Osmanlı lirası = 1 İngiliz sterlini düzeyinde değişmeden kalmıştır.
1840’lardan itibaren Avrupalı sermayedarlar ve Avrupa devletlerinin temsilcileri,mali sorunlara çözüm olarak dış borçlanmaya girişilmesi konusunda merkezi bürokrasiye baskı yapmaya başlamışlardı.Osmanlı Devleti’nin Avrupa para piyasalarında tahvil satarak borçlanmaya başlaması Avrupa sermayesinin çeşitli kesimlerine yararlar sağlayacaktı.İlk dış borçlar 1840’lı yıllarda Galata bankerleri aracılığıyla ve kısa vadeli olarak Fransız bankalarından sağlandı.Kırım Savaşı’nın gerektirdiği yeni harcamalar ve gelir-gider dengesinde yarattığı büyük açık, Avrupa para piyasalarında borçlanma sürecini başlattı.
Osmanlı Devleti’nin uzun vadeli borç tahvilleri Londra,Paris,Viyana ve Frankfurt gibi borsalarda satışa çıkarıldı.1854-1876 yılları arası dönemde Osmanlı Devleti çok elverişsiz koşullarla,diğer ülkelerin ödediği faizlerden çok daha yüksek faizlerle ve büyük miktarlarda borç para aldı.Böylece kısa bir süre içinde Osmanlı Devleti varolan borçların anapara ve faiz ödemelerini karşılayabilmek için yeniden borç almak durumunda kaldı.Nitekim 1873 yılında yeni bir dünya bunalımının habercisi olan borsa krizleri Avrupa ve Amerika para piyasalarını etkisi altına alınca,Osmanlı Devleti’nin Avrupa para piyasalarında yeni fonlar bulması olanaksızlaştı.1875 sonbaharında Osmanlı Devleti borç ödemelerini yarı yarıya indirdiğini açıkladı;ertesi yıl tüm borç ödemelerini durdurdu.
1875 yılına gelindiğinde Osmanlı Devleti’nin dış borçları 200 milyon sterline ulaşıyordu. Anapara ve faiz ödemeleri ise yılda 11 milyon sterlin tutuyordu.Buna karşılık aynı yıllarda Osmanlı maliyesinin tüm gelirleri 18 milyon sterlin dolaylarındaydı