Ahiler zaviyelerin toplu olarak çeşitli faaliyetlerde bulundukları gibi, günlük hayatın gereği olarak da iş hayatını da çok zaman bir arada yürütmektedirler. Bu bakımdan gerek ibadet eğitimi ile ilgili, gerekse mesleki hayatları ile ilgili bilgi ve kültürlerini de bu ocaklarda edinmektedirler diyebiliriz. Nitekim, ahiliğin günlük hayata yansımalarını bize çok belirgin bir biçimde aksettiren kaynaklardan biri olan İbn Batuta’nın Seyahatnâmesi, bu konuda, önemli bir kaynak durumundadır.
a) İbadet Eğitimi
Kuzey Afrikalı Müslüman gezgin İbn Batuta’nın eserinden öğrendiğimize göre, ahi zâviyelerinde günlük ibadetler müştereken yapılmaktadır. Meselâ namaz vakitlerinde eğer zâviyede bulunuluyorsa, vakit namazı cemaatle kılınıyor, Gerek namaz sonrasında gerekse başka vesilelerle Kur’ân okunduğunu belirten İbn Batuta, aynı zamanda okunan Kur’ân’ın dinlenildiğini ve okuyucu olarak hâfızların da mevcut olduğunu kaydetmektedir.
Fütüvvet-nâmelerden öğrendiğimize göre zâviyelerde Kur’ân öğreniminede önem verilmektedir. Zirâ, zâviyede bulunanlara dini hayata için gerekli Kur’an bilgileri daha başlangıçtan itibaren öğretilmektedir. Bizzat kendileri okudukları gibi, dinleyerek uygulamada yapmış oluyorlardı. Nitekim, İbn Batuta’nın verdiği bilgilerden, hemen her zâviyede namazdan sonra Kur’an okuma geleneğinin var olduğu anlaşılmaktadır.10
Ayrıca zâviyelerde mensup olunan tarikatın gerektirdiği zikir ve ibadetin de yapıldığını gösteren bilgileri, yine hem seyahatnâmede, hem de Fütüvvet-nâmelerde bulmaktayız. Bu durumda bize, ahilik kültüründe, dini-tasavvufi hayatla, toplumun iktisadi yapısı arasında çok sıkı bir bağlılık olduğu görülmektedir. Nitekim, fütüvvet-nâmelerde iş ahlakına dair çok yönlü öğüt ve tavsiyelerle doğrudan insanların iş hayatına yönelik bilgi ve kurallarada yer verildiği görülmektedir.11
Bu öğüt ve tavsiyeler arasında, insanların haklarını gözetmek, yaptığı işi sağlam yapmak gerektiği, yaptığı işlerde iş ahlâkına uygun davranmak, müşteriye iyi muamelede bulunmak, onun her türlü hakkını gözetmek, ev ve iş komşuları ile de iyi geçinerek, onların da haklarına riâyet etmek gibi toplum hayatının birçok kuralları aynı zamanda bir ibâdet kabul edilerek uyulması isteniyordu. Bu kurallar ibâdet aşkıyla dikkat edilmesi tavsiye olunuyordu.
b) Günlük Hayatın Diğer Yönleri İle İlgili Eğitim ve Faaliyetler
Ahi zaviyelerinde okunan fütüvvet-nâmelerden öğrendiğimize göre, buralarda yemek pişirme gibi mutfak kültürü ile ilgili bilgilerin de öğretildiğini görmekteyiz. Özellikle de gelen yerli ve yabancı misafirlerin ağırlanmaları için sofra adabına dair bilgiler de bulunmaktadır. Bu kuralların başında temizliğe önem verilmesi gerektiği belirtilen Necm-i Zerkûb’un “Fütüvvet-nâme”sinde, sofra kurmakla ilgili ayrıntılı bilgiler arsında bu hizmeti yerine getirecekleri bilmeleri gereken kuralların da açıklandığı görülmektedir. Bu arada yemek yiyenlerin de uymaları ve bilmeleri gereken kurallardan da söz edilmiş olması, toplum hayatındaki görgü kurallarının nasıl öğrenildiğini göstermesi bakımından ilgi çekicidir.12
Zâviyelerde, ahiler ve diğer mensuplarının oyun oynama, çalgı çalma ve türkü söyleme gibi gerek mûsiki kültürü, gerekse eğlence hayatlarına dair bilgiler aldıklarını yine fütüvvet-nâmelerde verilen bilgiler arsında görmekteyiz.13
Bu ve benzeri konularda, ahilikle ilgili kaynak eserler incelendiğinde daha birçok kültür unsurunun, bu kültür ocaklarında var olduğu görülecektir. Bu alanda verilen veya edinilen bilgiler ve kurallar, hayatın içinde, insanlar için gerekli bilgilerdir. Burada şu noktaya dikkat etmek gerekir ki bu bilgilerin tamamı kitabî, yani yazıya, öğretime dayalı bilgiler değildir, aynı zamanda uygulamaya yönelik, hayat tarzı ve tavrının gereği olarak görgüye dayalı bilgilerdir.